"Ey sevgili! Seni sevmekten ve düşlemekten asla vazgeçmedim. Sen benim Diego Rivera'msın. Yıldızlarsın sen, ay ve bulutlar, haberlerdeki F-16'lar. Kırmızı yatağımdaki o koca bedensin. Çekmecemdeki son sigara, beni sarmalayan o koca kadife yeşil ceketsin. Bir kuş misali uçarak gitmek istediğim adamsın, İran'sın, Suriye'sin. Habur'da nöbet tutan askercik, Mezapotamya'daki en vahşi kıpkırmızı gelincik, üzerine yattığım uçsuz bucaksız, boz bir vadisin, Marlon ve Brando'sun, küvetimde yatan şişman melek, sevincim, acılarım, tüm arzularım, tiyatrodaki, İstiklal Caddesi'ndeki eşim, Gabriel Garcia Marquez'in son mektubusun. Ve ben de, 'Zorba'daki her tarafından şehvet fışkıran o şişman dul kadınım. Kim uçurdu kafamı acaba? Ben kafam olmadan da yaşarım... Çünkü elim, kolum, bacaklarım var sana ulaşmak için ve bir el bombası gibi fırlatıp tüm kahrolası sınırları havaya uçuracak bir kalbim..."
Ayca Damgaci'dan Hama Ali'ye...
Hala bulamadim su filmi, bulsam da izlesem yeniden. O kucuk sinema salonunun kirmizi kapilarindan girmek gibi olmaz ya, yada sogukta huzur'la icilen sigara, yine de bulmali, yagmurlu kucuk penceremden kirmizi agaci gorerek izlemeli.
NOT; ders cok dandik, darlandim, iki gunluk yaz da geldi gecti, bende tam bu nedenle yani yaz bir turlu gelmiyor diye mavi oldum. evet siyah-mavi, evet muhtemelen saclarim yine yanacak ve ben bu sefer kel kalacagim. eldivende olmadigindan ellerimde mavi oldu, kirmizi ojeyle kapattim, ah ne guzel ne guzel seni sevmek, this one is best, because. pof/ bir de o mektubu bir adama yollayabilecek kadar sevmeye cesaretim olsaydi, korkar dedigim herkesden daha cok sakiniyorum kendimi. nerden de cikardim. soru kitapcigini bitirmedim hocam ama paragrafi yarina yetisitircem simdilik turkce yaziyorum noktalamaisaretikullanmadanyazmakistedimveboslukolmadan
nekadarzorokumasiyazmasibirokadarkolayahahsevdimbutarzi
nekadarzorokumasiyazmasibirokadarkolayahahsevdimbutarzi
Yorum Gönder