Bi yerden birşeylere başlamak istedim. Bugünü anlamak için tarihe bakmak, yol bulmak o islerin arasında, bir şeyleri aydınlık tutmak istedim. Dünya'nın ayıbı, Türkiye'nin ayıbı, ne çok ayıp etmiş bu yer yüzü insanlığa, insanlık ne çok acıtmış şu toprağın canını. Türkiye yakın siyasi tarihinde o kadar çok "kanlı" günler var ki.. Kanlı Pazar, Kanlı 1 Mayıs, Kanlı 16 Mart, kanlı, kanlı... Bir tek karafilli gün görmedim henüz, daha bir dal çiçek uzatılmamış halka.. Hep kurşunlar saçılmış. Şimdi sözde "özgürlük" vadeden bir anayasa geliyor. Diyorlar adına demokrasi, 12 Eylül'ün hesabı sorulmadan, sen kalkıp hesap sorulacak yeni bir 12 Eylül yaratıyorsun adına da "demokratik devrim" diyorsun, evet dileniyorsun... Ama kızmamak lazım, o Eylül'ün gelişini Ocak'tan gören adamlar bugün hala mimarlarıyla müzakere yapıyorlar gizli odalarda.. Askeri darbeymiş, keşke sadece askeri olsa bu memlekette yapılan ayıplar. Altına bakmıyorsun üstteki tozu görünce alttaki iti yok sayıyorsun.. Kenan Evren'e darbe hesabı diyorsun da senin Gladio'nun içinde ne işin var be adam? diyemiyorsun. Bunlarla ilgili uzun uzadıya yazıcam bir gün, şu araştırma bitince.. Ama bir vidyo buldum öyle, kanlı günlere ağlarken. Canım yandı izlerken. 1 Mayıs 1977 Kanlı Taksim günü için bir çok belgesel, yazı, makale, film yapıldı edildi. Ama ham görüntüleri görmemiştim hiç. "kaçmayın" diyen seslere "yapmayın" diyen seslerin karıştığını duymamıştım.. Gözlerim doldu, yüreğim yandı. Sonra Ruhi Su'nun su gibi sesi geldi aklıma, "Sabahın bir sahibi var, sorarlar bir gün sorarlar." Yıllar geçti üzerinden sorulmadı hesabı. Sular İdaresi yıkıldı, Etap Marmara Oteli The Marmara oldu bulunamadı izi, soyu. Bugünlerde hükumetle muhalefet "soy-sop" diyedursun, nerede kaldı, kansızın soyu?? Bir kişi de çıkıp soramadı ya bunu..
Yorum Gönder