uykusuzluk sonucu alakasız kelime öbekleri

10 Ağustos 2010 Salı 01:25 Gönderen tamarra
yok efendim uyku bana haram, hani final haftası eyvallah. ders çalışmaktan da uykusuz kalmıyor ki bu bünye. haluk bilginer sweet dreams dinler yatağın üzerinde dağılmış kağıtlara bakarım. ama şimdi ingilizce pratik yapmadığımı kimse söyleyemez. akşamın bi saatine kadar Sofiyle dedikodu yaptık. (aslında türkçe konuştum ben daha ziyade ya neyse) bugün finale saatinde gidince hoca şaşırdı resmen. tabi ben dün gece de uyuyamamıştım, bu gece de uyuyamam. tek sorun yarın ki sınavın daha erken bir saatte olması. üstelik yarın ev arıycaz gene Emilyle. bulduğum ev eşyalı aslında da içime kurt düşürdü sınıftakiler bazen ev sahipleri kıllık yapıyormuş eşya konusunda. köpek için Somia denen hatunu da aramam lazım. bu arada festivalde çalışcaz tamam da mekanın adresini bulmadım iki gün kaldı. aklıma ne geldi, 4 buçuk da mecidiyeköyde müşteriyle buluşcaz ben fotoğrafları teslim edicem, saat 4 ben kartalda üzerimde bornoz elimde kahve oturuyorum. utanmadan adamı da arayıp "ya benim bostancı da çekim vardı uzadı 6 ya alsak?" paşayım çünkü, 7 de ben hala kadıköydeydim. rezalet. insan nereye gitse değişmiyor demek ki. hocayı arayıp "panik-atak" desem yer mi? bi denemek lazım. bir de garip bi alışkanlık oldu bak, salatasız akşam yemeği yiyemez oldum. hatta direk salata bana akşam yemeği olarak geliyor. aa geçenlerde karpaçyo yedim de babamınki on basar o kıçı kırık kedigözlü karpaçyoya valla. (palyaço gibi oldu) bahçem var benim, tropik bölge mübarek. daha neler görücem merak ediyorum. adını sanını bilmediğim dahası belgesellerde bile izlemediğim bir takım hayvanlar bahçeyi yaşama alanı benimsemiş, üstelik beni de dışlıyorlar. akşamları sigara içmeye çıkmak rezalet anasını satiim, fazlalık oluyorum doğal ortamda. tamam insanoğlu doğaya hatta dünyaya fazla anladık da kardeşim vurmayın yüzüme. ben daha sizin ne olduğunuzu bilmiyorum. farkettiğim bir şey daha, eğer birinin yanında geğirmeye başladıysanız samimi olmuşsunuzdur artık, cıvık cıvık muhabbetler gelir ardından. lakin bugün Sofi Haydariyi aldı konuşturdu da pes doğrusu dedim! nereye gitsek, deli deliyi imam ölüyü.. saat 2 ye gelir Ecem uyuyamaz, nette dolanır, canı sıkılır. kitap okur, kırmızı puantiyeli bardağından kahve içer, tarçınlı kek yer, oje sürer. oje güzel kokar ya memlekette, burda afedersiniz (kibarlık) bok gibi kokuyor. bir de yapışkan gibi soyuluyor filan. üstüne üstlük en pahalı şey. 10 mltresi 6 dolar. biz flormardan ogohoho 1 liraya alıyorduk ben 50 kuruşa aldığım zamanları da bilirim. oje lan bu. yaması olur, yemesi olur ama 6 doları olmaz. 2 gündür havalar öyle böyle yağmur boy gösterdi unutmayın lan beni dedi çıktı. gündüz 35 derece olan hava gece nasıl 5 dereceye düşüyor anladım. telefonumda ki hava durumu tahmini programında ( isim tamlaması) özellikler şöyle, BBQ 9 Beach 9 Get cold 3 filan. yani senin programını düşünmüş ona göre rakam vermiş sayı vermiş ayağını denk al demiş. teknoloji ne gelişmiş. klavye ısınınca kenarı kapatmam gerektiğini anlıyorum yine de şansımı zorluyorum sonra da yok efendim bu bilgisayar neden çöküyormuş iki günde bir sistem geri yükleme yapıyormuş da neymiş. haklı yani o da insan (insan) uyusam, sussam. taşınsam ya. ay bu sene daha fazla taşınmak istemiyorum. göçebe oldum anasını satiim, bavul topla bavul ser. kaplumbağa gibi senelerdir. şu an fakrettimde masamda haftalardır boş duran "saray eldenele" paketinin saçmalığı nedir, neden atmamışım. çöp yuvasıyım. susarım.

0 Response to "uykusuzluk sonucu alakasız kelime öbekleri"

Yorum Gönder