Davul'un sesi Kanada'dan hoş gelir limiley

30 Ağustos 2010 Pazartesi 23:53 Gönderen tamarra
Malumunuz 11 ayın sultanı Ramazan geldi, hoş geldi. Bütün müslüman ülkeler hazırlıklarını yaptı, RTE bu sıcakta bile kömür dağıttı, iftar çadırları kuruldu, önlerine de "evvetttt Türkiyeeee" temalı minibüsler dinkizlendi, işçisi memuru "sahura çok koyma iftarda yeriz hanım" ekonomisi yapmaya başladı, karikatür dergileri ramazan konulu çizimleriyle gönülleri şenlendirdi, davulcular yaratıcı olmayan manilerle teknolojiyle savaşırcasına uykuları katletti, oruçlu güzel şoförlerimiz türkçemizin en yaratıcı küfürleriyle oruçlarını sakatladı, iftar trafiğinde metrobüse binen insanlarımız Kadir Topbaş'a en derinden saygılarını ve sevgilerini sundu, amcalar teyzeler ve yeni yetme ergenler geyik olsun diye "nerdee o eskii Ramazanlar tey tey tey" dedi, Eyüp ve Sultanahmet en güzel ışıklarıyla süslendi, vs vs. (rüyama girdiler ordan biliyorum)
Benimse bu sene Ramazan'la tek alakam (aslında iki), Pakistan'lı öğretmenime iftar saatini sormak ve ev sahibim Felina'ya Ramazan'ın ne olduğunu anlatmak oldu. Şimdi zaten Ramazan'ın ingilizcesi Ramadan, ne zaman desem aklıma "rafadan yumurta" geliyor, Allah günah yazmasın. Yani ne top patlaması, ne iftar trafiği, ne pide kokusu, ne davulcu gümbürtüsü, ne politik Ramazan edebiyatı. Anlayacağınız çok huzurlu bir Ramazan geçiriyorum. Sokakta gönlümce sigara içebilirken, uykularımda davulla bölünmüyor. 
Sanmayın ki huzur veriyor bana bu sessizlik, tam tersine kıskanıyorum Türkiye'de ki gürültüyü. Evet, davulun sesi uzaktan hoş gelir ya gurbetten daha da bir hoş geliyor.
(Aldığım duyumlara göre Edirne'de davulcularla göbek atılıyormuş sahur vakti.)
Burada ise, hicri takvim uygulanmadığından pek kimsenin haberi yok, neler olup bitiyor, miladi takvimde ise bu ayın hiç bir özelliği yok.
Evet, ben burada bir başıma Ramazan geleneklerini sürdürecek değilim, zaten o işlere Fethocu cemaat bakıyor, kalkıp da onlarla iftar yapacak halim yok. Ama yine de özeniyorum kardeşim, pide kuyruğuna girsem, orucu sigarayla açsam da başım dönse, sahurda yumurta yesem bütün gün susasam filan. İnsan ne garip şeyleri özlüyor uzaktayken..
Bu kadar duygusallık yeter diyenlere konuyla ilgili fotoğraflar geliyor:


birincisi en sevdiğim Yiğit Özgür klasiklerinden, her seferinde eheheheh diye gülerim,laf aramızda.

Bu da anca Türkiye'de olur, Türkçe'sine kurban olduğum davulcusu.


Bende burada bu şekilde sahura kaldırılmak istiyorum! yetkililere duyrulur!

zuhahah filan:)




0 Response to "Davul'un sesi Kanada'dan hoş gelir limiley"

Yorum Gönder